top of page
Yazarın fotoğrafıAlphan Karabat

Wakanda Forever - Yaşasın Wakanda

Güncelleme tarihi: 26 Kas 2022

Marvel Stüdyolarının uzun zamandır beklenen solo filmi, sonunda izleyicilerle beyaz ekranda buluştu. Black Panther rolüyle tanıdığımız Chadwick Boseman kansere yenik düşerek 2020 yılında aramızdan ayrılmıştı. Onu seven hayranları ve Marvel izleyicilerinin akıllarında bazı sorular belirmişti. “Yeni Black Panther kim olacak? Black Panther yeni filmi gelecek mi? Yeni oyuncu mu bulacaklar?” gibi sorular akıllardaydı. Disney, Chadwick Boseman’ın yerinin doldurulamayacağını bildiği için bu filmi ona adayarak yapmışlar. Wakanda Forever filmi bir cenaze törenini de bizlere sunuyor. Aynı zamanda genişleyen evren ve gelişen karakterlerin yer aldığı bu filmin, Marvel hayranlarının beklentilerini karşıladığını düşünüyorum. Gelin şimdi filmle ilgili konuşalım.


cenazeden bir görsel

UYARI !

Yazının bu noktasından sonra spoilerlar ile karşılaşacaksınız.

İyi okumalar dilerim.


Wakanda Forever; krallarını kaybetmiş Wakanda’nın, siyasal güçlerin saldırısı altındayken Talocan adında bir krallığın ortaya çıkışıyla savaşa sürüklenişlerini konu ediniyor. Bu savaşla, kaybedilen değerlerin önemi tekrar hatırlanarak, Wakanda’nın önemli bir güç olduğu tekrar Dünya’ya duyuruluyor.


Marvel Stüdyoları günümüzde hem filmleriyle hem de dizileriyle daha da geniş bir evren sunuyorken, Wakanda Forever filmiyle de yeni bir yaşam formuna merhaba diyoruz. Fragmanlarda mutlaka görmüşsünüzdür. Bu filmde Namor karakteriyle tanıştık.


Namor karakterine ilk bakış

Namor’u tanımıyorsanız hızlıca tanıyalım. Çünkü bu sinematik evren için önemli bir karakterdir. Daha önceden Namor’dan buradaki YouTube videomda bahsetmiştim. Namor karakteri denizin altındaki krallığın başındadır. Talocanlı annesi ve Karalı babasından dolayı melez bir varlıktır. Talocanlı halka göre daha insansıdır. Ve tabii ki değişen genleriyle Namor, bir mutanttır. İşte bu yüzden sinematik evren için önemli bir karakterdir. Bu arada Namor'un ayaklarındaki kanatlarla uçabilme, deniz canavarlarıyla konuşabilme, suyu yönetebilme ve kendini iyileştirme gibi güçleri vardır. Namor ismini sonradan aldığı anlatılıyor. Namor, "no amor" yani "sevgisiz" anlamına gelmektedir. Bu, filmin özüyle de bağlantı kurmaktadır.



Bu arada, Disney’in, Fox’u satın almasıyla artık “X-Men” hakları Marvel’ın elinde. Yavaş yavaş mutantları Marvel Sinematik Evrenine katmaya başladılar. Mutant kelimesi Wakanda Forever filminde ikinci kez duyulmuş oldu. İlki ise “Ms. Marvel” dizisinde duyulmuştu.



Namor ve halkının birdenbire ortaya çıkmasının sebebi, çıkan bu savaşın asıl suçlusu Tony Stark’tır! Şaka yapmıyorum, evet, o. Tony’nin IronMan zırhlarının parçalarının sağa sola dökülmesi onun suçu. Dökülen bu parçalar da zeki bir insanın eline geçtiğinde her şey değişiyor. Stark teknolojisini kullanan Riri Williams, 19 yaşında bir lise öğrencisi ve çok üstün bir zekaya sahip. Öyle bir zekâ ki Shuri ile kapışıyor bu zekâ. Riri, okulda öğretmeniyle iddialaşıp bir proje üzerinde çalışıyor ve kolayca yapıyor. Geliştirdiği vibranium dedektörü Amerika federallerinin eline geçince Amerikan araştırmacıları, denizin altında bir vibranium madeni buluyor.


Bu hikâye, Namor’un 1939 çizgi romanlarındaki hikayesini aklımıza getiriyor. Vibranium peşinde olan insanlar, Talocan krallığına rastlıyor. Talocan halkı ise kendilerini savunarak araştırma gemisindeki herkesi öldürüyor. Tabii akıllara şöyle bir soru geliyor. “Bu Talocan krallığı, bunca zaman saklanmış niye bugün çıkıp saldırıyor?” Çünkü insanlık o kadar açgözlüdür ki, elindeki kaynakları tüketmeden yenilerini arayış içindedir. Havadakini ve karadakini bırakıp, denizin altındaki farklı biyomların kaynaklarına saldırmak, savaş demektir.



Filmde Namor’un, kendi halkının sınıf ayrımına uğramasından dolayı, karadaki insanları katlettiğini de görüyoruz. İçinde zaten insanlara karşı büyük bir kin varken yüzyıllar sonra insanların tekrar onları bulması bir uyanışın sebebi. Bu uyanışla vibranium kullanan bir krallık daha ortaya çıkıyor.


Amerika tarihini birçoğumuz biliyoruzdur. Sömürgeci ülkelerin birleştiği yeni dünyadır burası. Wakanda Forever filminde, Amerika’nın yeni sömürgelerinden biri denizin altındaki Talocan olmaması için Wakandalılarla birlik olup insanlara savaş açmak ister. Fakat Shuri ve Okoye bu işin daha da kötüye gitmemesi için yeni vibranium dedektörü yapılmasını engellemeye, Riri Williams’a giderler. Riri’yi Wakanda’ya götürmeye çalışırlarken Shuri ve Riri, Talocanlılar tarafından kaçırılırlar. Burada Shuri, farklı bir krallığı görür ve tanır. Namor ise onun aklına girmeye çalışır; amacı, insanlardan intikam almaktır.



Shuri, hastalığından dolayı kaybettiği ağabeyi T’Challa’nın ve eski kralların geleneği olan Black Panther geleneğini sürdürmesi için annesi Kraliçe Ramonda tarafından sürekli baskı altındaydı. Bunu kendisi istemiyordu fakat insanlığı korumak için buna ihtiyaç vardı. Namor ve halkı, Wakanda’ya saldırıyor; bu saldırıda Kraliçeyi suda boğarak öldürüyor.



Shuri ise ailesinin tamamı ölünce, intikam duygusu benimsemeye başlar. Elindeki teknolojiyle, KillMonger tarafından yok edilen kalp şeklindeki Black Panther bitkisini klonlar. İntikam duygusuyla, bitkinin özünü içer ve ölmüş ruhlarla buluşur. Daha önceden intikam duygusuyla o bitkiyi tüketen tek kişi olan KillMonger ile ruhlar aleminde karşılaşır. Shuri uyandığında korku içindedir ve intikam duygusu baskındır. Annesini öldüren Namor’u öldürmek için artık hazırdır.



Wakanda ve Talocan savaşı, Atlas okyanusunun Afrika sahanlığında başlıyor. Dev gemiyle gelen Wakanda askerleri ve balinalarla saldıran Talocan askerleri ölümüne savaşırlarken, Kraliçe Shuri’nin geliştirdiği mutant güçleri yok eden icadıyla Namor’u hapsederler. Shuri ve Namor, savaşlarına karada devam ederler. Mutant güçlerini bir süreliğine kaybeden Namor, çevikliğiyle onun üstesinden gelerek mızrağını karnından geçirir ve kayaya saplar. Shuri’nin olduğu hâl, Black Panther filmindeki sahneye çok benzemekteydi. T’Challa’nın, KillMonger’ın göğsüne sapladığı mızrağı andırıyordu. Bu sahnede bir empati kurmak zorunda karakterimiz Shuri. Kendisi intikam dolu olan KillMonger yerindeydi. Bir seçeneği daha var, T’Cahlla gibi fark yaratmak isteyen, barışçıl bir yolla bu işi çözebilir. Shuri, Namor’u tam öldürmek üzereyken T’Challa’yı hatırlar yumuşar, ardından ölen annesinin sesini duyar. Doğru olanı yapması gerektiğini söyler. Filmde bir kere de olsa annesinin sözünü dinler. Empati kurarak Namor’un sadece halkını koruduğunu düşünür. Onu bağışlar. Savaş burada son bulur.



Film olay örgüsünün, Shuri’nin çevresinde geliştiğini ve bir çocuğun üzerindeki yüke tanıklık ettik. Bir karakterin gelişimi için hayatındaki değerlerin farkına varılması gerektiği ön plandaydı. Empatinin gücü de vurgulanmıştı. Bu film önermesinin yanı sıra filmde “siyahi halk ve sömürge” konusu da dikkat çekiyordu. Filmin iskeletini de aslında bu oluşturuyordu. Her zaman sömürge altında olan Afrika'nın, bir kez daha Amerika’nın sömürgesine uğrayacak olması söz konusuydu. Tabii bu fiziksel bir savaş değil, politik ve ekonomik bir düzenlemeyle Amerika’nın Wakanda’dan vibranium elementinde hak isteme çabasıydı.



Şimdi biraz mutantları konuşalım. Mutantlar evrimlerinin başlangıcıyla her zaman insanların içinde bulunmuştur. Bulundukları bu süreçte sınıf ayrımlarına hatta soykırımlara uğramışlardır. Özellikle de Nazi ve Hydra döneminde geliştirilen Sentinellerle bu soykırımlar artmıştır. Bu konu neden çok önemli? Çünkü genleri değişik anne ve babadan doğan çocuk mutant doğar. Yani Namor’un mutant olması dünyayı biraz sallayacaktır. Amerikan hükümetinin Namor’un varlığından haberdar olup, bir mutantın insanlara saldırdığını öğrenmesi, mutantları birer tehdit olarak görüp terörist gözüyle dünyaya tanıtılmasını sağlayacaktır. Oluşacak sınıf ayrımları ve soykırımlar yine gün yüzüne çıkıp mutantlarla insanlar arasında bir savaş başlatacaktır. Bu durumda Marvel’ın bizlere X-Men filmlerini sunma olasılığı çokça artmış oluyor. İşte bu yüzden Namor, mutantlar için önemlidir. Gelişen konular bizi, X-Men filmlerine yakınlaştırıyor.





Filmde fark ettiyseniz bir yan hikâye olarak Martin Freeman’ın canlandırdığı “Everett Ross” karakteri, Wakanda ile aynı tarafta olup, birlikte çalıştığı federallerden gizli iş çevirmekteydi. Bunun farkına varan kişiyse son zamanlarda sık sık gördüğümüz Valentina Allegra de Fontaine’dir. Bu arada Everett ve Valentina'nın daha önceden bir ilişkileri olduğunu öğreniyoruz.



Valentina’nın amacı, filmlerde ve dizilerde gördüğümüz kadarıyla süper güçlü insanların peşinde olduğudur. Spider-Man, Kate Bishop, Yelena, U.S. Agent John Walker, Ms. Marvel gibi kişilerin peşindedir. Anlayacağınız, Nick Fury gibi, kendine bir ekip topluyor diyebiliriz. Bu konuyu Wakanda Forever filminde tamamen işlememeleri çok normal; bunun “Thunderbolts” filmiyle/dizisiyle işleneceğini öngörüyoruz. Bu ekibe Namor’u, bir başka mutantı, yeni Black Panther’ı alma isteği olabilir. Belki de… Yeni Iron-Man diyebileceğimiz Riri Williams’dır bu kişi.



Riri Williams’tan biraz bahsetmiştim. Iron-Man’in teknolojiyle kendini geliştirmiştir, hatta daha da üstüne çıkmıştır. Bu zekasını yine Wakanda’da konuşturarak, Shuri’ye çok yardımcı oldu. Shuri de ona imkanlar sağlamış oldu tabii. Riri’nin gelişmesi yeni bir kahramanın doğması anlamına geliyor. Filmde kendine yapmış olduğu zırhı görüyoruz. Henüz Iron Heart ismini duymasak da gelecek yapımlarda göreceğiz. Duyurulan “Armor Wars” filmine bir hazırlıktı aslında bu. Bir karaktere solo dizi veya film yapmak yerine kısaca bu filmde anlatmış oldular. Aynı zamanda vurgulanan bir konu ise gençlerin neler yapabildiğini öne çıkartmak istemişler. Shuri ve Riri bunların temsilcisidir.



Shuri’nin artık yalnız kaldığı ve ailesinden somut bir parçanın kalmaması bizleri ve karakterimizi üzerken mid-credits sahnesinde güzel bir şey öğreniyoruz. T’Challa’nın eşinin neden Wakanda’yı terk ettiği sorusunun cevabı bu. T’Challa ölmeden önce bunu emretmiş, karısının ve oğlunun güvenli yerde yaşamaları. Evet, T’Challa’nın bir çocuğu var. Buna şaşırmadım. Çünkü geçtiğimiz günlerde She-Hulk dizisinde de Hulk’un bir oğlu olduğunu öğrenmiştik. Bakın, Valentina’ya malzeme çıktı yine.



Ahh bu çocuklar! Bitmiyor çocuklar. Çocukları olan bir çiftten daha bahsetmek istiyorum. Reed Richards ve Susan Storm. “Fantastic 4 ne alaka” diye soracaksınız. Onu da anlatalım. Aslında Wakanda Forever’ın konusu tamamen Fantastic 4 hikayesinden uyarlanmadır. Namor yeryüzüne çıkar, Susan Storm ile tanışır. Ona aşık olur ve denizin altına, krallığına kaçırır. Fantastic 4 ekibi de onun peşinden gider. Namor, insanlığı yok etmek için deniz canavarlarını karaya salar ve Fantastic 4 bunu durdurur. Hatta bir bilgi daha olsun bu, Namor ekibe katılarak Fantastic 5 üyesi olarak kabul edilir.



"Kanalımdaki videoya da gidip daha önceden konuştuğum film teorilerimi de inceleyebilirsiniz."

MCU'nun geleceği için önemli bir ayrıntıdan bahsetmek istiyorum. Wakanda Forever'da Namor aynı çizgi romanlardaki gibi bir kadını şehrine götürdü. Bu da Shuri idi. Shuriye annesinden yadigar kalan bir bilekliği veriyor. Bu bilekliği alıp koluna takması o an izlediğimizde tek şey akla getiriyor "evlilik,bağlılık". Bu konuyu tam işlemeseler de bir yan hikayesi var. Bunu da filmin sonunda anlıyoruz. Talocan'da bir duvar resmi bulunuyor. Mozaiklerle döşeli bir anıt hatta bir kehanet gibi. Talocan Kralı ve Black Panther'in bir resmi bulunuyor. Bunu o an gördüğümde bir bağ olarak algılamıştım fakat şu an bunun daha büyük bir savaşın habercisi olarak görüyorum. Namor'un dediğine göre bu savaş Wakanda ve Dünya arasında olacak ve Wakanda, Talocan'dan yardım isteyecekmiş. Bir Namor filmi veya yeni bir Black Panther filmi görceğimiz kesin. Namor Solo filmi görürsek eğer bunun geçmişte geçip Wakanda ile alakası olan bir hikaye göreceğimizi düşünüyorum. Wakanda ana konusu olmasa da yan hikayesi olacaktır mutlaka.


Geek sohbetimizin arasında biraz analizlerime de yer verdim. Şimdi de birazcık teknik olarak eleştirmek istiyorum. Marvel’ın dizilerinde ve filmlerinde pandemi döneminden sonra büyük bir kalite düşüşü yaşanmaya başlandı. Bunun sebebi aceleci davranmaları mı yoksa bütçeden kısmaları mı resmi bir açıklama yok ve hâlâ akıllarda soru işaretleri dönüyor. Wakanda Forever filminde görsel efektlerin önceki kadar kötü olmadığını söyleyebilirim. Su altındaki sahneler ve mekanların CGI’larında göze batan bir kalitesizlik, gerçekliği kıran bir unsur söz konusu değil. Fakat öyle anlar var ki, özellikle Shuri’nin Black Panther kostümü bazen göze batıyor. Genel planlarda tüm vücudunu saran kostümü ve maskesiyle sanki üzerindeki efekt maskelemeleri belli oluyordu. Gerçekliği kıran bir diğer sahne ise su altındaki toplantı sahnesiydi. Namor savaş ilan ederken, su altında halkına seslenirken o yapaylığı çokça görüyoruz.



Filmin müzikleri ve sesleri harikaydı. Wakanda’nın müzikleri gerçekten çok hoşuma gidiyordu zaten, bir de yanına Talocanlıların müzikleri eklendi. Çok sevdim çok! Rihanna'nın bestelediği film müzikleri de i-filmde yer alıyor. Filmde de bu şarkıyı dinledik. Su altındaki basınç sesleri de harikaydı. Dikkatimi çeken iki sessiz sahne vardı. Biri filmin başında Marvel introsu, biri de filmin sonunda Shuri’nin abisini düşündüğü sahne. Bu sahnelerde filme sessizlik çöküyordu ve izleyicilerin de yas tutmasını sağlıyordu. Chadwick Boseman’a harika bir hediyeydi.



Yazım boyunca kendimi zor tuttum, şimdi bunu açıklamam lazım. Talocan krallığı diyorum sürekli, çünkü filmde Atlantis ismine hiç yer verilmedi. Fakat çizgi romanlarda Atlantis ismi geçiyor oysa. Atlantis isminin geçmemesinin sebebi telif hakkı sorunlarından olabilir diye düşünüyorum. Çünkü DC’nin Aquaman filminde Atlantis ismi geçiyor. Bu isim değişikliği çok olası aslında. Daha önceden, Vibranium için aynısını yaptılar. Aslında Captain America kalkanı, Ultron’un malzemesi, Wolverine’in iskeleti hepsi aynı maddedendir. Bizim filmlerde duyduğumuz isim farklıdır; çünkü Fox, yaptığı Marvel filmlerinde Adamantium olarak isim haklarına sahipken Disney ise Vibranium ismini kullanmaya başladı. Böyle ufak isim değişiklikleri ticari amaçlı gerçekleşebiliyor.


Marvel'ın ticari güdüleri arttığından dolayı son zamanlarda çok iyi içerikler üretememesi hayranlarını kızdırmış durumdaydı. Fakat ben Marvel’ın, Wakanda Forever filmiyle bunu telafi ettiğini düşünüyorum. Ne Eternals kadar felsefikti ne de Guardians of the Galaxy kadar komik. Bence her unsur doğru oranda ayarlanmıştı. Aksiyonlarının kalitesi de eğlenceli, diyalogları da her şey yerli yerindeydi. Bir de ırkçı espriler… :D



Bu arada Okoye eşcinselmiş. Onu da öğrendik. Günümüzdeki filmlerde duyar kasma amaçlı eşcinsel veya farklı ırklardan insanlara çok yer verilmeye başlandı. Bazen bu, dozunu aşıp saçma sapan yerlere varabiliyor. Fakat bu filmde bu konunun göze sokulmadan anlatılması harika bir başarıydı. Sadece filmin sonunda Okoye'nin kelinden öpen kadına "sevgilim" demesi bunu anlattı.


Sizler film hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelin burada yorumlarda konuşalım. Yazıda eksik anlattığım konu mutlaka olmuştur, lütfen bana hatırlatın. Sizler de ekstra bilgi eklemek için yorum bırakmaktan çekinmeyin. Burada derinlemesine bir inceleme yapalım beraber!


kaynaklar : marvel.fandom.com

 


İlgili Yazılar

Hepsini Gör

2 Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Edanur Dursun
Edanur Dursun
Nov 13, 2022

Harika bir yazı. WAKANDA geleceğinde bizleri neler bekliyor dersiniz.

Like
Alphan Karabat
Alphan Karabat
Nov 15, 2022
Replying to

Wakanda büyük bir savaşa hazır olmalı. Dünya onlara büyük zarar verecek gibi duruyor. Her gün yeni kötüler yeni kahramanların ortaya çıkışı da katkıda bulunacaktır.

Like
bottom of page