top of page
Yazarın fotoğrafıGurur Sönmez

The Young Pope

Güncelleme tarihi: 16 Eyl 2022

İnançsız bir Papa. Genç ve yakışıklı olmasına rağmen suratını halktan özenle gizleyen, aşçıdan yemek yerine vişneli kola talep eden, Amerikalı bir Papa. The Young Pope’a atfedilen “çelişkili” karakterdeki çelişkiler, dizinin ana unsurunu oluşturuyor.

Papa olmadan önceki adıyla Lenny, evlatlık olarak kiliseye verilen, rahibelerle vakit geçirip, dini öğretilerle yetişen yetim bir çocuk. Anne ve babası hakkında sadece hippi olduklarını biliyoruz. Dizinin başlarında ve sonrasında da asla öğrenemediğimiz gizem: Lenny’nin onca yaşlı, bilge, popüler kardinallerin arasından çıkıp nasıl Papa olduğu… Hatta buna en yakın “hocası” ve hatta babası yerine koyduğu, her şeyi öğrendiği ve yine Amerikalı yaşlı Kardinal Spencer'ın da inanamaması...

Dizinin başlarında, Lenny’nin seçilmesine içerlenen Kardinal Spencer’ın Katoliklikte en büyük günahlardan biri olan intihara kalkışması; Spencer’ın, Papa olma konusundaki motivasyonunun ruhani lider olma vasfının yanında politik olarak güçlü olma istencinin bir yansıması gibi.

Serinin ilk başlarında, Lenny’nin sürpriz seçimi herkesi şoka sokar. Kendisini de. Onlardaki aziz, bizdeki evliya kavramı gibi, kendisinin aziz olduğunu düşünür bir an. Ancak bir yandan da inançlı mıdır ki? Tam olarak çelişkilerin adamıdır.


Lenny’nin Papa olma sürecini izlerken büyüleniyoruz. Tahta çıkışı, taç töreni, kıyafet değiştirmesi gibi klasik eylemler, pop müzikle veriliyor. Şu sahneyi diziyi izlemeseniz bile görmelisiniz:

Vatikan’ın diğer devletler gibi bir başbakanının ve bakanlarının (kardinallerden oluşan sekterlerden aslında) olduğu; bütçesi, tehditleri ve stratejik avantajlarıyla gelir, giderle yürüyen bir şehir devleti olduğu yönü, ruhani vasfının yanında daha ön plana çıkarılıyor. Düşünün, devlet olarak, "gelirimiz düşüyor", "pazarlama stratejimizi değiştirmemiz lazım", "tabaklarda Papa resmi nasıl olsun" konuşuluyor.

Buranın dünya devletleriyle ilişkisini yürüten, yani Vatikan’ın dış işleri bakanı olan Kardinal Voiello’nun neredeyse dinsiz, imansız olduğunu düşüneceğiz. Her şeyi makyavelist düzene adapte etmek isteyen, Vatikan’ı ve Papa’nın kadim anlamını ve gücünü korumak adına Papa'ya bile şantaj yapabilecek kadar günah işlemeyi göze olan bir devlet adamı olarak tanıyoruz Voiello’yu.

Aslında diğer kardinaller de çelişkilerle dolu, Hristiyanlığa göre günah olan; eşcinsellik, zina gibi eylemler içindeki kardinalleri keşfediyoruz. Genç Papa ise bunlara savaş açmış, idealist bir Papa imajı çizerken; onun da çelişkisini, inançsızlığını veya inanç yoksunu olduğunu görüyoruz. Veya öyle algılıyoruz. Belki de kendisi de bilmiyor. Hem inanışında net değilken hem de Papalığı kadim bir görev gibi görüp, dünyevi zevk ve hazlara karşı koyma iradesiyle ilişkisini de görüyoruz. Yoksa o da sevmiş, sevilmiş. Birisine gönül vermiş zamanında. Ancak Papa olmuş bir kere. O zamanlar hoş bir seda imiş.


Hippi annesini hayal meyal hatırlayışı, terk edilmişliği, bir aziz gibi yaşaması ancak normal bir insan gibi hazlara sahip olması Papa karakterinin “cool” tavırları bu zafiyetini dışarıya karşı gizliyor. Ancak biz onun iç çatışmasına, onunla birlikte şahit oluyoruz.


Kardinal Voiello “yani has İtalyan”, bu “kendini beğenmiş Amerikalı” genç Papa'ya tavsiye vermekle görevlendirilen ve neredeyse her fırsatta Genç Papa tarafından terslenen biri. Diğer kardinallerle Genç Papa’ya karşı köstebeklik yapabilen birisi. Ancak engelli bir çocuğun bakımını üstlenmesi, ona içini dökmesi Voiello'yu saf kötü yapmıyor. Öbür türlü karton bir karakter olurdu.


Voiello, yeni Papa'nın gelenekleri hiçe sayması, genel nezaket ve ahlak kurallarına uymayı reddetmesi karşısında dehşete düşüyor. Genç Papa'nın huzurunda, görev bilinciyle vezir rolünü oynuyor, safmış gibi duruyor ancak biz onun sanıldığından çok daha kurnaz ve becerikli olduğuna şahit oluyoruz. Ancak tabii Genç Papa Lenny de biliyor bu durumu. İki zeki insan arasındaki bu çatışmalar tatmin edici drama yaratıyor.

Lenny, Papa olunca, statükoyu yıkarak kendi gündemini belirliyor. Kilisenin bütçesinin çok büyük bir kısmından sorumlu olan bir pazarlama planını değiştiriyor. Vatikan’ın pazarlama müdürüne, suratının asla görünmeyeceğini; bu şekilde gizemi pazarlayacağı fikrini dikte ediyor. Çünkü en iyi sanatçılar; ressamlar, yazarlar, müzisyenler ve yönetmenlerin ya hiç görüntüsü yoktur ya da çok az vardır. Banksy, Salinger, Kubrick ve müzik grubu Daft Punk...

the young pope Italian minister

Papa, kendisi çok zeki, atik ve genç İtalyan Başbakanı arasındaki konuşmada da galip çıkabiliyor. “Genç Papa evreni”, gerçek dünyaya çıkışı olmayan bir şehir devleti olarak kendini tanımlayan izole bir yerelliği tasvir ediyor; ancak Katoliklik onun hedefi değil. İç çekişmeleri, şantajları ve gürültücülüğü, Kanguru ya da Cherry Coke Zero, FEMEN grubunun aniden çalıların arasından çıkması gibi mizahi, dünya dışı sahneler olsa bile, kiliseye büyük saygı duyulan bir yer.


Dizide veya belki de tam şu anda Vatikan’ın içinde birkaç insan arasında olup bitenler dünya çapında milyarlarca insanı etkiliyor.


Sorrentino, asla "Papa"olmaması gereken birinin tasvirinde, inancın tüm yönlerini ortaya seriyor. Vatikan'ın salonlarında dolaşan çeşitli Kardinaller, kilisede yankılanan çeşitli dedikoduları büyütüyor ve hepsi de kaçınılmaz olarak Papalık makamının sarılması konusunda endişeye kapılıyor.


Lenny'nin asistanları ve meslektaşları kendi programını dikte etmeye çalıştığında, Lenny, onlara hep "daha sonra" diyor. Hep bir bildiği varmış, hep bir idealizm içindeymiş gibi yansıtıyor kendini Lenny. Ancak içinde hiç de net değil. Boşluk girdabının içinde, içeri doğru süzülürken bir yandan da güçlü durmaya çalışıyor.

Genç Papa kiliseyi ileri değil geriye götürmek isteyen gerici bir statükoyu temsil ediyor. "Cherry Coke Zero" da içse, Havaianas da giyse, sigara da içse ve ilham kaynağı olarak Salinger ve Banksy'den söz etse de, düşüncesinde ve misyonunda kuşkusuz çok gelenekselci. Çelişkiler adamı olmak böyle bir şey.


Güç

On bölümlük diziyi yazan ve yöneten İtalyan film yapımcısı Paolo Sorrentino, sahneleri, dindarlığın süsleriyle doyururken ana çatışma nesnesi, güce sahip olma ve onu elinde tutmaya çalışma çabası gibi görünüyor: nasıl elde edildiği, nasıl kötüye kullanıldığı ve nasıl yozlaştığı. Bir anlamıyla House of Cards dizisini andırıyor.

Vatikan radyosu ile güne başlayan ve artık Romalı olan Genç Papa, gençliğinden ve tecrübesizliğinden hatta yabancılığından dolayı bir kukla-papa olacağına dair her türlü öngörüyü veya yanılsamayı ortadan kaldırmak için vakit kaybetmiyor. İlk toplantılarında Kardinal Angelo Voiello (Silvio Orlando), Camerlengo ve Dışişleri Bakanı ile restleşiyor ve kardinale bizzat kendisine bir fincan kahve getirmesini emrediyor. Herhangi bir fotoğraf için poz vermeyi reddediyor ve karanlıkta örtülü ilk halka konuşmasını yapıyor; kiliseye gidenleri Tanrı'yı ​​unuttukları için öfkeyle kınıyor. "Tanrı hakkında en ufak bir şüphesi olanlara söyleyecek sözüm yok," diye öfkeleniyor. "Yapabileceğim tek şey onları küçümsediğimi ve zavallılıklarını hatırlatmak."diyor. En sonunda da bir çocuk, lazer işaretçisini kendisine doğrulttuğunda, balkondan siniri boşalıyor ve "Beni hak ediyor musunuz bilmiyorum" diyerek içeri dönüyor.


Sorrentino'nun, Genç Papa’nın görünüşte çekicilikten, politik anlayıştan ve hatta muhtemelen inançtan yoksunken, Vatikan'ı gerçekçi bir şekilde fethedip fethetmeyeceği üzerine dramayı ilerletmesi diziyi izleme motivasyonum için en büyük etmen. Genç Papa, genellikle “aşırı”görünüyor; katılıkta, mizahta, fikirlerinde… Yanında bulunan herkese soğuk bir şekilde gülümseyerek ve küstah bir edada, kibirli bir yaklaşım içinde. Ancak kendi içinde temkinsiz ve ne yapacağını bilmeyen, inancını her zaman sorgulayan biri.


Avustralya hükümeti tarafından hediye olarak gönderilen bir kangurunun, Vatikan'ın bahçelerine bırakılması Genç Papa’nın Vatikan’daki tuhaf ve yersiz varlığını simgeliyor.

Lenny, zaman içinde kendi casus ağını kuruyor ve kardinallerin itiraflarını (günah çıkarışlarını) duyan rahipten, bu bilgileri kendisine söylemeye zorluyor. Etrafını kendisine sadıklarla kuşatıyor, canını sıkanları da etrafından uzaklaştırmak konusunda da çok rahat.


İlk iki bölüm doğrudan, genç ve hırslı bir papanın ne yapacağına dair şekil çiziyor. İlk sekans, Genç Papa’nın bir bebek yığınından Aziz Petrus Meydanı'na sürünerek çıkmasıyla başlayan ve onun kalabalığa “mastürbasyon yapmayı unuttuklarını” bildirmesiyle biten rüya sekansla açılıyor.


İkinci bölümde Genç Papa’nın verdiği vaazın, rüyasıyla tam tersi olduğu olduğunu görüyoruz. Sanki, yeni işine başlayacak bir beyaz yakalanın rüyası gibi: “Ya ağzımdan kötü bir şey çıkarsa, ya söylediğim şeyi yanlış ima edersem…”

Belirsizlik

Hepimizin kendi içinde küçük şüphe anları vardır. Gerçekten sandığımız kadar iyi miyiz? İyi ebeveynler, kızlar, oğullar, insanlar mıyız? Lenny için hiçbir şey yeterli değil. İyi ya da kötü ne yaparsa yapsın, bu yeterli olmuyor. İnançlı mı, değil mi. Belirsiz. “Aziz mi? Hadi canım. Aslında olabilirim de” karmaşasında. Anne ve babasının onu terk etmesi onu rahatsız ediyor. Bununla ilgili hayalleriyle ilgili sahneler görüyoruz. Spencer, anne ve babasının merakı yüzünden etkin bir Papa olmayacağını düşündüğü için Genç Papaya sembolik olarak, anne ve babası için iki mezar dikmesini söyler.



Rahibe Mary, Lenny, Papa olduktan sonra da çocukken yaptığı gibi manipüle edebileceğini düşünüyor; ancak bu, Lenny, Papa olur olmaz geçmişindeki karakterini baskılıyor.

Marry, Lenny’yi etkileyemeyeceğini biliyor. Bu yüzden Spencer, fikrini reddetmeye devam etse de yardım için Spencer'a gitmeye devam ediyor.



İyilik ve gaddarlık, inanç ve şüphe, masum çocukluk ve acılı yetişkinlik.

Lenny inanç krizi içindeyken, belgelenmiş üç mucizeye ek olarak (hasta bir kadını iyileştirmek, Esther'in bir çocuk sahibi olmasını sağlamak ve Rahibe Antonia'yı kalp krizi geçirterek ortadan kaldırmak) Genç Papa’nın seçilmesindeki gariplik, kendisinin de buna inanamaması durumu, Papa dışında herkes için tesadüf sayılabilecek birkaç küçük olaylar olarak görülüyor. Bir izleyici olarak, dizide yaşanan problemlerin yükünü bazen Lenny kendisi üstleniyor bazen de bize, izleyiciye bırakıyor. Gerçekten Lenny gibi ne yapacağımızı bilemiyoruz, ne yapardık diye düşünüyoruz.


Tavsiye noktasına gelince, bu diziyi çok sevdiğim insanlara hep tavsiye etmişimdir. Ancak House of Cards gibi karmaşık güç oyunları, diziyi izlemek için itici bir güç olsa da; papalık, Vatikan, tarih, altınlar, göndermeler, dizideki eserler ve daha bunlar gibi bir sürü ön-bilgiye, meraka ve motivasyona sahipseniz zevk alırsınız diye düşünüyorum.

Yazı: Gurur Sönmez

(IMDB'deki Trivia bilgileri ve refere edilen eserler için aşağıya doğru devam ediniz)



IMDB Trivia Bölümünden bazı bilgiler.

Papa 13. Pius rolünde "Havari Yasası" ile giyindiği kıyafetler gerçekte Vatikan için kıyafetler yapan bir dükkân tarafından oluşturulmuştu.


Bu dizilerden hiçbiri Vatikan şehrinde filme çekilmedi.


Sistina Şapeli ve papalık kütüphanesi dahil olmak üzere neredeyse her şey Roma'daki

Cinecitta Stüdyolarında yeniden yapıldı.



İlk sezonun 45 milyon dolarlık bir prodüksiyon bütçesi vardı ve bu onu tarihteki en pahalı İtalyan televizyon prodüksiyonu yapıyor.


Açılış jeneriğinde göktaşı çarparken gösterilen Papa 3. John Paul'un heykeli İtalyan sanatçı Maurizio Cattelan' tarafından yapılmış la nona ora adlı eserin bir kopyası.



Heykelin aslı 2001'de Christie'deki açık arttırmada 886,000 dolara satıldı.


Açılış jeneriğinde gösterilen tablolar şunlardır: 'Adoration of the Shepherds' (1622) Gerard van Honthorst, 'Delivery of the Keys' (1482) Perugino, 'Conversion on the Way to Damascus' (1601) Caravaggio, Nicaea Birinci Konseyi'ni temsil eden bir dini resim , 'Peter the Hermit Riding a White Mule with a Crucifix in His Hand and Circulating Through the Cities and Villages Preaching the Crusade' (1827-29) Francesco Hayez, 'Stigmata of St. Francis' (ca. 1420) Gentile da Fabriano, 'Saint Thomas of Villanova Distributing Alms' (ca. 1660) Mateo Cerezo, 'Michelangelo Presents Paul IV with His Model of St Peter's' (1619) Passignano, ve 'The Saint Bartholomew's Day Massacre' (1572) François Dubois.

Her tablonun açıklması için bu siteye bakabilirsiniz: https://www.dailyartmagazine.com/young-pope-paintings-opening-explained/


Javier Cámara dizinin yaratıcısı Paolo Sorrentino'yla bizzat iletişime geçerek bir rol istedi çünkü Sorrentino'nun eserlerinin hayranı ve mini dizide İspanyolca konuşan bir olduğunu duymuştu.


Dizi boyunca üç hayvan grubu (kaplumbağalar, baykuşlar vb.) o sahneyi canlandıran karakterleri anımsatıyorlar.


James Cromwell (Cardinal Spencer) Papa 12. Pius'u "Sotto il cielo di Roma" adlı filmde canlandırmıştı.


Papa 13. Pius'un görüntüsü Amerikan Kardinal Meclisi’nden David Bawden'dan, Kansas'ta Papa Michael olarak anılan ve kendini Katoliklerin gerçek papası olduğunu iddia eden adamdan, esas alındı.


Kaynaklar:

https://www.indiewire.com/2017/01/the-young-pope-review-jude-law-hbo-paolo-sorrentino-tv-show-1201767154/

231 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page