top of page
Yazarın fotoğrafıAlphan Karabat

NOT OKAY - Medya ve Yalanlar

Güncelleme tarihi: 12 Eki 2022

Bir topluma zarar vermenin iki yolu vardır. Bir zarar fiziksel yollarla verilirken, diğeri yalanların kullanılmasıyla verilir. “Not Okay” filmi, ilgi görmek isteyen bir yazarın saldırıya uğraması hakkında yalan söyleyerek, yanlışlıkla ünlenmesini konu ediniyor.


Çevresi tarafından sürekli dışlanıyor gibi hisseden, ilgi arayan Danni, bir adamın ilgisini çekebilmek için Paris’e gideceği hakkında yalan söyler. Bu yalanını biraz abartarak fotomontajlarıyla paylaşımlarda bulunur. Tesadüfen o gece şarjı biter ve telefonu kapanır. İnsanlar ona ulaşmak ister, çünkü Paris’te terör saldırısı gerçekleşir. İşte o andan itibaren insanlar onu merak etmeye başlar. Ülkesine döndüğünde, hayatta kalan tek kişi olarak verdiği röportajlarla ün kazanır. Gerçek gaziler ve travmaları olan insanları taklit ederek kendini öne çıkartır.



Günümüzde de bu sorunla sürekli karşılaşıyoruz aslında. Filmin gerçekleri yansıttığını ve süslü bir şekilde bizlere sunduğunu söyleyebilirim. Sosyal medyada asılsız paylaşımlar veya gereksiz gösterişler yapan insanları her gün görüyoruz. İnsanların bir ilgi çekme yöntemidir bu. Kendilerini ön plana atarak “Hey! Ben buradayım” demek için geliştirilmiştir.


Son zamanlarda duyduğumuz “Z KUŞAĞI” var ya hani. İşte! Karakterimiz Danni o toplumu temsil ediyor. Davranışlarıyla ve sözleriyle, bugün karşılaştığımız o insanları bize hatırlatıyor. Bu tamamen, yeni nesil medyanın yanlış yüzünü gösteren kısmı. Bir de bu davranışların, ülkeler arasındaki siyasette olduğunu hatırlayalım. Kimler doğru söylüyor? Yapılan reklamlar veya gerçekleştiği görülmeyen hizmetler… İnsanlar arasındaki samimi gibi görünen bu iletişim araçları, aslında fiziksel olmayan bir savaştır. Medyanın ne kadar doğru söylediği her zaman soru işareti olarak kalacaktır.



Danni, kendini sürekli öne çıkartmak isteyen biri. Bunu istemesinin sebebi tabi ki medya. Çünkü insanlar ünlülere tapıyorlar neredeyse. Sanki bir insan, milyonlarca kişiye muhtaçmış gibi hissediyor. Onların davranışlarını da sürekli tekrarlıyor. Garip hareketlerden tutun, çeşitli kuruluşlarla kendini öne çıkartma ihtiyacında bulunuyor. Örnek olarak vermek istediğim konu, bazı insanlar için hassas olabilir fakat bu bir doğrudur. LGBTİ+ yapısı ve eşcinsel insanlar üzerinden ön plana çıkmaya çalışan çok fazla insan var. Eşcinselliğe bir saygı gösterebilir insan, bu kesinlikle bir yanlış değil. Fakat günümüz medyasında bu çok yaygın. İnsanlar LGBTİ+ destekçisi olduğunu duyurmak için can atıyorlar. Filmde özellikle bu çok iyi işlenmiş. Danni, bir eşcinsel değil ve eşcinsel arkadaşı da yok; yani onun umrunda olmayan bir yapı olan LGBTİ+’yı öne çıkartarak ilgi çekmeye, arkadaş edinmeye çalışıyor. Diğer kuruluşlara veya toplumlara sızıp ilgileniyor gibi yaparak, kendi reklamını yapmaktan çekinmiyor ve büyük saygısızlık yapıyor.



Bir insanın kendini öne çıkartmaya çalışırken veya ilgi çekmek için göstermiş olduğu tuhaf davranışlardan bahsetmişken, sizlere o davranışların ustalarını tanıtmak istiyorum. Michael Scott ve David Brent! The Office serileri medyadan uzak olsa da, Danni'nin davranışlarından farksızlar ve amaçları aynı.


Filmde, yalan ve medyanın büyük ilişkisine yine tanıklık ediyoruz. İnsanların, sosyal medyada duyduklarını gerçek olarak algılaması büyük bir sorun. Öğrenilen bilgilerin araştırılması ve doğruluğunun çeşitli kaynaklarla kanıtlanması gerekir. Eğer ilk tezle çelişkili bir durum varsa, o içeriğin doğruluğu şüphelidir. Yalan, özellikle günümüzde büyük bir silah haline geldi. Sosyal medyada çok hızlı yayılan yalanlar, ne kadar fazla yayılırsa o kadar gerçek oluyorlar. Neyse ki filmde akıllı bir karakter var. Harper, Danni’nin çalıştığı derginin editörlerinden. Harper, Danni’nin anlattıklarında bazı çelişkiler fark edip onun yalan söyleyip söylemediğini anlamak için araştırma yapıyor.



Danni’nin aslında her zaman yanlış bir işe kalkıştığını biliyoruz. Paris’teki terör saldırısını yapan, yüzü gizli kişi onu rüyalarında ve iç sesinde rahat bırakmıyor. Vicdanının bunu kaldırmadığını anlıyoruz. Özellikle tanıştığı genç arkadaşı Rowen’ın, ona değer vermeye başlamasıyla, Danni’nin pişmanlığını görüyoruz. Panik ataklar ve değişen yapısı bunu gösteriyor. Rowen, bir saldırıda kaybettiği kardeşi için barış propagandaları yapan biri. Bu işte olmak; Danni’i iyi bir hale getiriyor fakat geç kalıyor. Yalan söyleyerek kazandığı arkadaşını kendi itirafıyla kaybediyor.


Filmin biçimsel yönünden bahsetmek istiyorum. En başarılı bulduğum kısım, sanat yönetimiydi. Dekorlar ve renkler... Özellikle kostümler... Kostümler, insanları anlatır. Ünsüz insanlar normal giyinirken, ünlü bir insanın çorabını, eşofmanının dışına giymesi… Danni’nin, ünsüzken bakımsız ve sıradan kıyafetleri vardı. Yükseliş aşamasında ise renkli ve süslü kıyafetleri, onların yerini aldı. Çöküşündeki kıyafetleri de sizler tahmin edebilirsiniz.


Filmin, medya ve yalanları hakkında basit bir konusu var. Bu filmin, farkındalık yaratabilecek bir yapısı var mı emin değilim. İnsanlar bunu izledikten sonra farklı manşetleri okuyup doğruyu bulma peşine düşer mi emin değilim. Fakat yönetmen Quinn Shephard, güzel bir iş çıkarmış diyebilirim.


Yönetmen Quinn Shephard da filmde yer alıyor. Filmin bütünlüğü, Shephard'ın anlatmak istediğini anlatırken; aynı zamanda filmde Danni'nin yüzüne karşı, onun suçlu olduğunu söyleyerek yaşattıklarının farkına varmasını sağlıyor.



 
49 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page