Japon sineması dendiğinde aklımıza klasik sinemadan uzak bir sürü unsur gelir. Klasik korku sinemasının başlangıcı, aşk sinemasının köklerinin uzandığı Japon sineması aslında basit kurgulardan günümüz hikayelerine kadar uzanmıştır. Bu kökleri akıl almaz bir biçimde kullanan yönetmen Sion Sono’nun başyapıtı Love Exposure (Aşka Maruz) klasik olmayan bir aşk hikâyesine dayanıyor.
Love Exposure filmini anlamak için öncelikle Netflix belgeseli olan Sex and Love Around The City’nin ilk bölümü olan Tokyo’yu izlemek lazım. Belgeselde Yoko, Yu ve Koike‘nin babalarını bulabilirsiniz. Filmde baba, ruh ve din kavramlarını iyice anlamak içinse nefret ve aşk duygularını anlamak gereklidir. Yu, günahsız ruhunu babası ile iletişime geçmek için günahlarla doldurmaya başlar.
Filmde özellikle cinsellik, tanrı ve günah terimleri bolca bulunur ve özellikle günah ve cinsellik kavramlarına baskı yapılır. Ana karakterlerimizden biri olan Yu’nun babası saygın bir pederdir ve kilisede dua sırasında bir kadın gelir ve ondan Hristiyanlığı öğretmesini ister. Peder ona yardım eder ve kadına karşı ilgi duyduğunu fark eder. Fakat pederler inancında kimse ile evlenemez ve ilişki yaşayamazdı. Bütün kalbini ve ruhunu dine ve tanrıya adamak zorundaydı. Yunun annesi ölünce babası kederini atlatmak için bunda bulur. Yu’nun küçüklüğü ve Yoko ile karşılaştığı ve en son görüşüne kadar incelememiz lazım.
Yu
Yu küçük yaşta annesini kaybetti ve yunun ailesi din konusunda katı bir aileydi. Annesi bir gece dua ederken Yu yanına gelir ve annesi ona bir seyahate çıkıyorum ama bu Meryem ana heykelini kaybetme der ve beni Meryem’in ile tanıştır der. Yu bu sözlerden çok etkilenir ve heykeli alır ömür boyu saklar. Kısa süre sonra annesi o yolculuktan döner ve bir daha birbirlerini göremezler.
Annesinin gidişinden sonra babası dediğim gibi acısını dindirmek için kendini din ve tanrıya adamaya başlar. Bir kilise de peder olarak işe başlar ve tamamen sessizlik içinde yaşarlar. En başta bir kilise yani peder evine taşınırlar orada mutlu olacaklarını zanneden Yu rahatlamıştır. En azından annesinin vefatından sonra yeni bir adım atarlar. Fakat beklediği gibi olmaz. Babası kendini dine adar ve Yu ile konuşmaz. Yu sık sık babasının vaat günlerine gelir ve vaatlerini dualarını dinler. Zaman geçtikçe babası bir kapalı kutu haline gelir. Kapalı kutu halinde ise kiliseye Hristiyan olmak isteyen kadın gelir. Bu kadın kiliseye gelince üstü başı kilisedeki insanlara göre farklı bir giyim tarzındadır. Pederin gözünden bu kaçmaz. Dua ve vaat saati bitince normalde Yu’nun babası Yu’nun yanına gelse de bu sefer gelmemiştir. Babası o kadının yanına gider ve kadın ona ağlayarak yalvararak bana din öğret der. Şimdi burada duralım.
Koike
Koike geçmişi yüzünden psikolojisi bozulmuş, şiddete maruz kalmış ve cani haline gelmiş bir kızdır. Küçük yaşta babasının şiddetine maruz kalmıştır. Her gün okuldan gelince onu kemer ile acımasızca döven babası bir de üstüne onu döverken bağırarak kendisini tekrar etmesini ister. Babası Koike’nin kuşuna da zarar vermiştir ve Koike için bu son noktadır. Bir gün okuldan eve gelince babasını yatakta uzanmış hareketsiz bir şekilde bulur. Koike ne kadar uğraşsa da babasını kaldıramaz ve sonrasında babasının cinsel organını kırar ve koparır. Sonrasında hemen polisi arar ve ağlayarak babasının uyanmadığını belirtir. Babasının aşırı doz ilaçtan orada öldüğünü öğrenir.
Koike artık kendini özgür hissediyordur ve sokağa çıkıp rahatça dolaşmaktadır. Bir ara sokakta gezinirken bir adam ona yaklaşır ve bir kiliseden bahseder. O kilise için Koike’yi eğitir ve hastalıklı olan zihnini daha kötü hale getirir. İnsanları çıkar için, zihinlerini yıkamak için kurulan bu sahte kilise Koike’yi kolları altına alır ve ona bir ev olur.
Koike ve Yu
Koike Yu’yu yağmur altında dua ederken görünce ona yanaşıp adını ve neden dua ettiğini soruyor. Yu ağlayarak ona cevap veriyor. Koike onun dinine bu kadar bağlı kalmasını çok seviyor ona korkutucu bir şekilde şefkatli ve garip davranıyor. Yine elinde koz geçirmek maksadıyla onunla yakınlaşıyor. Koike için sadece Yu’nun adını öğrenmek bile yetiyor. Çünkü asıl istediği Yu, onun babası ve saygınlığı. Yu’nun hayatına geri dönersek. Yu babası ile iletişimini tamamen kaybediyor. Ve babası ile iletişime geçmek için bir yol bulmalı. Bu yol ise günah işlemek. Hayatında bir karıncaya bile basmamış olan Yu, günah işlemeye karar veriyor. Buna karar vermesi Koike ile tanışmasıyla oluyor.
Günahsız ve Günahlı
Koike ile konuştuktan sonra Yu babası ile konuşmanın tek çaresinin bu olacağını anlıyor ve sokakta bir grup gence takılıp devlet mallarını darp ediyorlar. İşte şimdi Koike günahlarını Yu’ya aktarabileceğini anlıyor.
Yoko ise günahlardan nefret eden ve aşkı için her şeyi yapan kız. Hepsinin ortak noktası günah ve aşk oluyor.
Tanrı ve Günah
Başrolümüz Yû babası ile iletişime geçmek için günahsız ruhunu günahlar ile kirletmeye başlıyor. Peki papaz oğlu olarak ‘günah işlemesi bundan zevk alması ama Meryem’ini araması’ nasıl bir çelişki? Yû’nun tanrısı kim ve gerçek mi? Love Exposure bu sorulara odaklanıyor.
Tanrı gerçek mi?
Tanrı’nın varlığını kabul edenler: Herhangi bir Tanrı’nın varlığını kabul eden anlayış içinde de “Nasıl bir Tanrı? Yani Tanrı’nın mahiyeti nedir?” sorularının cevapları ekseninde birbirinden farklı Tanrı anlayışları ortaya çıkmıştır. Deizm, ateizm gibi.
Yapacak çok şeyi olan insan inançlarını ve genel düşüncelerini hemen hemen hiç değiştirmeksizin korur.
- Friedrich Wilhelm Nietzsche
Sahne: Son Akşam Yemeği
1.Korintliler 13
Sevginin Üstünlüğü
İnsanların ve meleklerin diliyle konuşsam, ama sevgim olmasa, ses çıkaran bakırdan ya da çınlayan zilden farkım kalmaz.
Tanrıyı bulmak, ilerlediği yolu korumak ve aşk.
SION SONO
Comentários