top of page
Yazarın fotoğrafıCeren Dere

"Chungking Express ve : Aşkın Gölgesindeki Şehir ve Yurtsuzluk"

Wong Kar-Wai'nin sıkıntılı bir döneminde, gündüzleri senaryosunu yazıp akşamları el kamerasıyla filmi çektiği söyleniyor. Bu bilgiyi öğrendikten sonra, ister istemez filmdeki detayları daha kolay fark ediyorsunuz; çekimlerin spontane doğası, karakterlerin duygusal geçişleri ve Hong Kong’un atmosferi yönetmenin ruh halini adeta yansıtıyor.


"Düşkün Melekler" (Fallen Angels, 1995), paralellikler ve ortak noktalarla örülmüş iki aşk hikayesinden oluşuyor. Bu film aslında "Chungking Express" (1994) için tasarlanan üçüncü bir hikaye olarak düşünülmüştü. Ancak bu hikayenin ayrı bir film olarak ses getireceği düşünülerek, farklı bir dönemde bağımsız bir eser olarak yayımlandı.


Vivian Sobchack'ın Kara Film Üzerine Tespitleri


Film eleştirmeni Vivian Sobchack, kara filmleri, savaş sonrası Amerika'da hüküm süren evsizlik ve yurtsuzluk duygusunun sinemadaki bir yansıması olarak tanımlar. Sobchack’ın "evsizlik" kavramı, köyden şehre göç eden insanların şehirdeki yetersiz altyapı ve ekonomik fırsatlar nedeniyle yaşadığı aidiyetsizlik hissini ifade eder. İşsizlik, suç oranlarındaki artış, yüksek kiralar ve geçici konaklama alanları bu dönemin belirleyici unsurlarındandı. Wong Kar-Wai de "Düşkün Melekler" ve "Chungking Express" filmlerinde benzer bir yersizlik teması işliyor.



Wong Kar Wai de bu film için temasın kara film olduğunu söylüyor bunun en temel sebeplerinden biri de Chungking Eksperssi ve ve Düşkün Melekler'in çekildiği yıllarda (94-95), 19. yydan beri İngiliz yönetiminde olan Hong Kong Çin'e iade edilmesine yalnızca birkaç yıl kalmış olması ve özellikle Çinli gençler tarafından beklenenden daha fazla filmin sahiplenilmesiydi.


Hong Kong'un Melez Yapısı ve Sosyo-politik Yansımaları


Filmlerin çekildiği dönemde, Hong Kong oldukça melez bir yapıya sahipti. Şehirde Bangladeşli, Hintli ve Pakistanlı göçmenler yaşıyor, dünyanın en yüksek binaları burada yükseliyordu. Fakat bu gösterişli şehir manzarasının ardında, pek çok insan kötü koşullarda yaşam mücadelesi veriyordu. Wong Kar-Wai'nin filmleri, yalnızca aşk hikayeleri değil; aynı zamanda bu çok kültürlü şehrin sosyo-politik gerçeklerini de gözler önüne seriyor. Filmleri, bir aşk hikayesinin ötesine geçerek, Hong Kong'un toplumsal ve siyasi yapısını anlamak için de izlenmesi gereken eserlerdir.


Wong Kar-Wai'nin filmlerinin büyük bir kısmı, kaotik şehir yaşamında kaybolmuş, yalnız karakterlerin hikayelerine odaklanır. "Chungking Express" ve "Düşkün Melekler", bu yalnızlık temasının en çarpıcı örneklerinden ikisidir. Bu filmler, bir yandan aşkın geçiciliğini, diğer yandan modern şehirdeki bireylerin aidiyet duygusundan yoksun olduğunu anlatır. Karakterler genellikle dış dünyayla bağlantı kurmakta zorlanır, şehir kalabalığının içinde bile yalnız kalırlar.


"Chungking Express"deki iki ayrı hikaye, aşka ve unutulmuş ilişkilere odaklanırken, yönetmenin karakterlerinin duygusal belirsizliklerini ince bir dille işler.

Fransız Yeni Dalgası ve Wong Kar-Wai Sinemasındaki Etkileri


Wong Kar-Wai’nin tarzı, sıklıkla Fransız Yeni Dalga sinemasına benzetilir. Özellikle Jean-Luc Godard gibi yönetmenlerden etkilenmiştir. Spontane çekimler, doğal ışık kullanımı ve karakterlerin içsel dünyalarını ön plana çıkaran anlatım tarzı, Fransız Yeni Dalga’nın sinemadaki özgürlükçü yaklaşımlarına bir saygı duruşu niteliğindedir. Wong Kar-Wai, bu akımın tekniklerini modern bir şehir atmosferinde kullanarak, kendi özgün dilini yaratır.

Ayrıca, "California Dreamin'" gibi popüler şarkıların tekrar tekrar kullanımı, karakterlerin duygusal durumlarını vurgulamak için bir araç olarak kullanılır. Bu şarkılar, filmin dokusuna işlenerek, karakterlerin içsel yolculuklarını izleyiciye hissettirir. Wong Kar-Wai, şarkıların yanı sıra, yavaşlatılmış hareketler ve stilize kamera açıları ile izleyiciyi duygusal bir yolculuğa çıkarır.


Yazan: CEREN DERE



39 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page