top of page
Yazarın fotoğrafıGökçe Serim

Benedetta

Paul Verhoeven yönetmenliğinde 2021 yılında çekilen, 17. yüzyılda bir manastırda geçen gerçek olduğu iddia edilen olaylardan esinlenilen film. Daha ilk bakışta filmin, bir tür kilise eleştirisi ve aynı anda queer tema gütmek iddiası olduğunu görmek zor değil. Bundan mütevellit mükemmel bir bakış açısı hatta belki Kazancakis esintileri izleyeceğimi umarken, malesef hevesim kursağımda kaldı.



Yüzeyselliği, kopukluğu, yapmacıklığı yetmezmiş gibi; bazı sahneleri ve diyalogları ciddi ciddi üç film birden havasındaydı. Çıplaklığın, güzel ve rezalet olması arasındaki ince çizgi malesef yerle bir edilmiş. Sevişme sahnelerini gelişigüzel serpiştirince film bir anda statü atlamıyor ki.



Bir ara maviş gözlü muhtemelen Selanik göçmeni Hz. İsa, çarmıhtan, başrol rahibeye seslenerek önce, soyun; sonra da, hadi aramızdaki engeli kaldır diyerek donunu çıkarttırdı. Neredeyse, aramızda bir aşk filizlenmeden buradan gidelim senin bakışın bakış değil, diyecekti mübarek.



Başrol rahibenin bir sıkıntısı vardı belli ki ama Darth Vader sesi verip bir anda bağırtmak gerekli miydi gerçekten?



Ayrıca bu insanlar ortaçağın pisliği, yoksulluğu içinde yaşamıyorlar mı, neden bu kadar güzel ve pürüzsüzler? Bütün sermaye, setin makyözüne yatırılmış heralde.



Çok sığ bakıyorum, bir yerde hata yapıyorum diye tekrar tekrar sorguladım ama iler tutar bir yan bulamadım. Günümüzün acımasız tüketim çağında, ama geçmişte böyle şeyler gerçekten yaşanmış, bu bir biyografi diyerek işin içinden sıyrılmak mümkün değil.

143 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page